İyi günler değerli amatörler.
Bir süredir üzerinde çalıştığım anten kulesi imalatı projesini sonunda hayata geçirdim.
Projelendirme aşamasında etrafımda danışabileceğim pek fazla kimse olmadığından birtakım tasarım hataları yapmışım. Birlikte çalıştığım tornacıyla beraber, çıkan pürüzleri imalat sırasında çözdük ve imalatı bitirdik. İmalatın tornacı kısmı 1 haftadan biraz fazla sürdü. Tornacıdan sonra da evde 1 hafta kadar astar-boya işleri sürdü.
Başkaları da aynı hatalara düşmesinler diye özellikle yaptığım hataları vurgulayarak imalat aşamalarını ve maliyetlerti paylaşmak istiyorum.
Proje temel olarak,
http://cn2r.net/cn2r/Photo/Station/Manufacturing/Tower%20Manufacturing/Tower%20manufacturing.aspx linkindeki projedir. Kulenin ana iskeletini oluşturan boruları 3/4" siyah boru denilen borulardan kullandık. Benim amacıma uygun kule yüksekliği 4-4.5 metre olduğu için, birbirine eklenecek şekilde 2 adet 2.15m boyunda kule oluşturduk.
Projenin beni en çok endişelendiren kısımlarından biri, rotorun ve rulman yataklarının bağlanacağı 10 mm'lik parçaların kesilmesi, deliklerinin düzgün biçimde açılmasıydı. Bu kısmı parçaları lazerde kestirerek sorunsuzca halletim. Lazercide benim çizim dosyalarım duruyor. Aynısını yapmak isteyen olursa lazercinin bilgilerini paylaşırım.
Projeden farklı olarak üst üçgen parçayı daireye tamamlayarak kestirtip, kenarlarına 30'ar derecelik açılarla 20 mm'lik delikler açtırdım. Bundaki amacım, kulenin gergilerinin olabildiğince doğru açılarda bağlanabilmesiydi ki, gergileri yaparken bunun oldukça isabetli bir karar olduğunu gördüm.
Lazerde kesilmiş parçalardan bir örnek (üst tabla):
Bu da rotorun bağlanacağı üçgen parça (küçük olan):
Bu da rulman yatağının bağlanacağı üçgen parça:
Hemen yeri gelmişken rulman yatağından bahsedeyim. Uzun araştırmalardan sonra yukarıdaki UCF210 kodlu rulman yatağını kullanmaya karar verdim. Esasında ilk başta da bu yatak üzerinde durmuştum fakat dikey yükü karşılayıp karşılayamayacağından emin olamıyordum. Değerli amatör dostumuz Engin Candoğan'da aynı yatağı kullandığını söyleyince biraz daha derinlemesine bir araştırmayla, bu yatakların 100Kg dikey yük altında max 900d/d dönüş hızıyla 15000 saat teorik ömürleri olduğunu öğrendim. Bunu bulabilmek için internetten yaklaşık 250-300 sayfa döküman taramam gerekti ama olsun.
Orjinal projede, iki kuleyi birbirine eklemek için boruların dışına bir başka boru parçası öngörülmüş idi. Uygun çapta boru bulamayınca, boruların içine dolu malzemeden parça işlemek daha pratik geldi. Onun için öncelikle boruların ağızlarını iç taraflarından ince bir paso alınarak düzeltilmesi gerekiyoru. Aşağıdaki fotoğrafta bu işlem yapılıyor.
Tornacı Hikmet usta şimdi de ek parçalarını işliyor:
Boruların boyutlandırılması, uçlarının tornası ve ek parçalarının yapımı bittikten sonra sıra geldi ara parçaların kaynatılmasına. Bu aşamada iki şeyden korkuyordum.
1- parçaların gönyesinde birleştirilememesi,
2- Ara parçalar kaynatılırken oluşacak kaynak çekmesiydi.
Birinci sorunu üst tabladan 2 adet kestirerek her bir kule parçası imalatı sırasında karşılıklı bağlamak suretiyle aştık. (Bkz. aşağıdaki fotoğraf). İkinci sorunu da Hikmet ustanın titiz işçiliğiyle fazla problem olmayacak şekilde hallettik.
Dikey borular çatıldıktan sonra sıra geldi ara parçaları kaynatmaya. Orjinal projede bu bağlantılar için 12mm dolu çubuk öngörülmüştü fakat sanayide 12mm dolu malzeme bulamayınca önümüzde 2 yol belirdi. ya 14mm dolu malzeme veya 1/2" boru. İşte orada en büyük yanlışımı yaptım ve hafif olsun diye 1/2" boru kullanalım dedim. Yanlış nerede derseniz, birincisi ben kuleyi galvaniz kaplatmak istiyordum. Ama sıcak galvaniz için boru tipi malzemelerin iki ucunda min 10mm delik olması gerektiğini unuttum. Her bir yatay ve çapraz boruya 10'ar mm'lik delikler açmak hem malzemeyi zayıflatacağından hem de çok el alacağından galvaniz hayali maalesef çöp oldu. Bir de benim tornacıda sadece elektrot kaynağı vardı. Adam kaynağa başlayınca of puf etmeye de başladı. Meğer boru tipi malzemeyi elektrotla kaynatmak zormuş. Oysa boru kullanma kararını tornacıya da danışarak almıştım. Neyse öyle böyle birinci kule boruyla yapıldı. İkinci kulede yataylarda 14mm dolu, çaprazlardaysa 10mm dolu malzeme kullandık.
Aşağıda ara parçaların kaynatılma aşaması görünüyor:
Ve birinci kule tamamlandı:
Rulman yataklarını seçerken iç çapını 50mm seçmiş, anten borusunuysa 40mm alüminyum dolu malzemeden seçmiştim. Alüminyumla çeliğin elektriksel olarak temas etmemesi için araya Kestamid'den (Döküm poliamid) parça iştettim:
Ve ara yatağın montaj aşaması:
Ve nihayet mutlu son. İmalat bitti, kuleler eve geldi, astarları atıldı:
Üst tabla için kestirdiğim 10mm'lik siyah sac, sonradan bana çok ağır geldi. Kestirmeden aklın nerdeydi demeyin. Hesaplamıştım ağırlığını ama, insan eline almayınca pek anlayamıyormuş. Bu ağırlıkla kuleyi dikmenin çok zor olacağını düşünüp aynı parçayı bir de 10mm'lik alüminyumdan kestirdim. İyi ki de öyle yapmışım.
Boya işi bitince (Sevgili ta3go Can'ın bütün "abi bak birlikte dikeceğiz, sakın tek başına dikmeye kalkma" uyarılarını dinlemeyip hanımla birlikte kuleleri terasa çıkarıp birbirine çattık. Sonra daha yüksekte duran 1 tonluk su deposunu sabit nokta yapıp kurduğum dörtlü palanga ve hanımın da yardımıyla hop diye dikiverdik kuleyi:
Aşağıda (kule dikildikten sonra) palanga sistemi görünüyor:
Bu da kulenin dikildikten sonraki hali:
Zemine sabitleme çalışmaları:
Kuleyi zemine 6 adet m12 tijle sabitledim. Tijleri de betona kimyasal dübelle sabitledim. Zaten taban o kadar ağır ki, hiç sabitlemesem bile bir yere oynayacağı yok
Deli bağlamak böyle mi oluyordu :)
fotoğraflarda görünmeyen bir iki ayrıntıyı da paylaşayım:
birincisi, boruların dışını boyadık iyi güzel de içleri ne olacak deyip, her bir boru parçasına birer delik delip m6 diş çektim ve oralara birer gresörlük taktım ve boruların içlerine gres bastım. tüm kule için yaklaşık 6-7 Kg civarı gres kullandım.
Gergiler için teras parampetlerine mapalar taktım. Birinci mapayı boşluk aparatı kullanarak (duvarlar tuğla) kimyasal dübelle bağlamıştım ama sonradan içime sinmedi. Elimde üst tablanın kesiminden artan 10mm alüminyum parça vardı. Ondan 9X9cm ebadında parçalar kesip (niye 9X9 demeyin. Öyle denk geldi) duvarı boydan boya deldim. Araya m10 tij koyup önüne arkasına da bu alüminyum parçaları pul niyetine bağladım. Tije de mapayı bağladım. Sanki daha sağlam oldu gibi.
Gergi halatı olarak yelkencilikte kullanılan 8'lik mandar halatı kullandım. Bunda amaç esnememesi be güneşe dayanıklı olmasıydı.
Gergi halatlarının ucuna 12 numara galvaniz çektirme kullandım. Zamanla titreşimden gevşememesi için de son ayardan önce diş aralarına Loctite 243 cıvaTa sabitleyici sıktım.
Gelelim maliyetlere:
Lazer kesim malzeme dahil: 350 TL
Kestamid (yarısı arttı) + 3 metre 40mm 7000 serisi dolu alüminyum (ben 2.10'luk kısmını kullandım gerisi arttı) 235 TL
Galvaniz U kilitler: 10 TL
1/2" borular : 42 TL
700X700X10 5000 serisi alüminyum plaka (sonradan üst tabla için) : 181 TL
Alüminyum plaka lazer kesim: 70 TL
Tornacı işçilik + malzeme : 800 TL
Muhtelif cıvata-somun-tij-çektirme-radansa vs (yaklaşık) 100 TL
Boya fırça vs : ?? evdeki malzemeleri kullandım.
Kimyasal dübel: ?? Hatırlamıyorum evde vardı onu kullandım.
Gres: 150 TL civarı
Halat: 180 TL
Gerisi?
Nisan'dan sonra işallah. Bu gün sınav başvurumu da yaptım :) Birazdan da Vakıfbank'a sınav harcımı yatırmaya gidiyorum.